Merhaba!
Beni biraz tanıdıysan, hayatı pek de sıradan yaşamayı sevmediğimi fark etmişsindir. Ama bir konuda gerçekten “özel” olduğum kesin: Epidermolysis Bullosa yani nam-ı diğer Kelebek Hastalığı.

Adı kulağa masalsı gelse de, işin aslı şu: Cildim bir kelebek kanadı kadar narin. Ufak bir dokunuş bazen benim için büyük bir iz bırakabilir. Ama ne olmuş yani? Her iz, yaşanmış bir hikaye değil midir?

Tıpkı kelebeklerin kısa ama etkileyici ömrü gibi, ben de hayatın her anını dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. Tasarlıyorum, üretiyorum, öğreniyorum ve bol bol konuşuyorum! Evet, bolca. 🙂

Cildim bazen biraz naz yapar ama ben onunla güzel bir anlaşma yaptım. Ona iyi bakıyorum, o da bana macera dolu anılar bırakıyor. Her zorlukta biraz daha güçleniyorum ve hayatın bana sunduğu renkleri keşfetmeye devam ediyorum.

Mutlu Meta’da yaptığım işler, bu bakış açımın bir yansıması. Yaratıcılığın sınır tanımadığı bir dünyada, her rengin ve dokunun bir anlamı var.