Suretsiz Bir Çağ
zaman işlemiyor yüzümüze artık—
çömlek değiliz, kalıba dökülmüşüz;
ruh unutulmuş,
beden cilalı bir boşluk.
göğe değil vitrine bakan yıldızlar
asılı göz bebeklerimizde.
aynalar,
artık yalnızca onay bekler.
aşk, vakumlu poşette,
hüzün, ışıkla ovulmuş dijital bir leke;
gözyaşı, parlamasın diye
silikonla mühürlenmiş.
bir kalp sesi duyuyorum bazen—
ve hâlâ bir çiçek açıyor içimde
bu plastik sessizliğin tam ortasında.